Yolun İki Ucu
Kulağımda kulaklığım, kulakta yok bana bu cihanda bir yer çalıyor. Yolun ritmi, şarkının melodisine karışıyor. Camdan dışarı bakıyorum; akıp giden manzara, içimdeki gelgitlere ayna tutuyor. Gideceğim yer evim ama ardımda bıraktıklarımın bıraktığı boşluk ağır. Bir yanım eve dönmenin sıcaklığını özlemiş, tanıdık duvarlara, bildik kokulara, anıların saklandığı köşelere kavuşmayı bekliyor. Diğer yanım ise, geride kalanları düşünmekten kendini alıkoyamıyor. Sevdiklerimi arkamda bırakıyorum, yine. Alışır mı insan bu ayrılıklara, yoksa her seferinde biraz daha mı eksilir? Yolculuk hep böyledir. Varış noktası ne kadar tanıdık olursa olsun, geride bırakılanlar hep bilinmez bir boşluk yaratır insanın içinde. Gideceğim yer belli ama içimdeki hisler yolunu şaşırmış gibi. Mutlulukla hüznün ince çizgisinde yürüyorum, düşmemek için kendimi şarkıya bırakıyorum. Yolculuk devam ediyor, ben de ediyorum. Evime gidiyorum. Ama biliyorum ki yolun diğer ucunda, bir başka gün, bir başka ayrılık beni bekliyor.