Yorgunluk Ve Umutsuzluk

İki haftadır sınavların arasında kaybolmuş durumdayım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum, her gün bir diğerinin aynısı gibi. Çalışıyorum, notlar alıyorum, deniyorum… ama bazen her şey havada asılı kalıyormuş gibi hissediyorum. "Başaramayacağım" düşüncesi arada zihnime uğruyor, sonra sessizce çekip gidiyor. Çünkü hala içimde bir yerlerde umut var.


Sınav kapısında beklemek… İşte en zoru bu. Kalbim hızlı hızlı çarpıyor, düşüncelerim bir sağa bir sola savruluyor. Sınav bitip çıkışta sorular tartışılmaya başlandığında, kendimi daha çok yorulmuş hissediyorum. O an her şey içimde karmaşaya dönüşüyor. Ama biliyorum, bunlar geçici.


Şimdi, son dört gündeyim. Dört gün sonra bu yoğunluğun, bu koşuşturmacanın sonuna geleceğim. Yorgun olsam da bir şekilde devam ediyorum. Çünkü bitiş çizgisi görünmeye başladı. Ve biliyorum ki bu maratonun sonunda, daha güçlü bir "ben" çıkacak ortaya.


Kendime hep hatırlatıyorum: Bu sadece bir süreç. Şimdi zor gibi görünse de bir gün dönüp baktığımda belki de bu günleri gülümseyerek hatırlayacağım. O yüzden, kalan dört günümde elimden gelenin en iyisini yapacağım.


Ve o gün geldiğinde, üzerimden bu yük kalkacak. Derin bir nefes alacağım, belki bir kahveyle kutlayacağım. Özgürlük hissini sonuna kadar yaşayacağım. Ama şimdi? Biraz daha sabır… Çünkü her geçici zorluğun sonunda güzel bir şey bizi bekler.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Bir Başlangıç

Nergislerin Hikayesi ve Hayata Fısıldadıkları

Varlığın ve Yokluğun Hissi